-
1 yemek salonu
см. yemek odası -
2 yemek salonu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yemek salonu
-
3 yemek salonu
n. dining hall* * *1. dining hall 2. dininghall -
4 yemek salonu
dining hall -
5 yemek
yemek1 Essen n (Mahlzeit, Speise, Veranstaltung);yemek borusu Speiseröhre f;-e yemek çıkarmak jemandem ein Essen vorsetzen, jemanden bewirten;yemek kaşığı Esslöffel m;yemek kitabı Kochbuch n;yemek listesi Speisekarte f;yemek masası Esstisch m;yemek odası (oder salonu) Esszimmer n;yemek seçmek wählerisch sein;yemek vermek ein Essen geben;yemek yemek v/i essen;yemeği dışarıda yemek auswärts essen (gehen);akşam yemeği Abendessen n;öğle yemeği Mittagessen n;bu akşam yemeğe bize gelin! kommt heute Abend zu uns zum Essen!;yemeğe kalmak Gast bis zum Essen bleibenyemek2 < yer> essen; Tier fressen; jemanden ruinieren, an jemandem zehren; viel Material, Benzin usw fressen; Erbschaft, Geld durchbringen; … Jahre Gefängnis, eine Ohrfeige usw bekommen; Geld eines anderen einkassieren, einbehalten; ordentlich Regen abbekommen; Meer auswaschen, abtragen; Moskito stechen; Säure zerfressen; an den Nägeln kauen; von einem Stein getroffen werden;kumarda yemek (alles) verspielen;rüşvet yemek sich bestechen lassen;yediği naneye bak! so etwas Unvernünftiges!;yeme de yanında yat zu schön, um zu essen (fig um anzurühren);yemeden içmeden schnurstracks;-i yiyip bitirmek aufbrauchen; fig jemanden zur Verzweiflung bringen; -
6 обеденный зал
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > обеденный зал
-
7 dininghall
yemek salonu -
8 eetzaal
yemek salonu [-nu] s -
9 Speisesäle
yemek salonu -
10 dining hall
yemek salonu -
11 food hall
yemek salonu -
12 dining hall
yemek salonu -
13 dininghall
yemek salonu -
14 dining hall
yemek salonu* * *yemek salonu -
15 salon
салон, зал, гостиная- balo salonu
- banket salonu
- bekleme salonu
- berber salonu
- bilardo salonu
- çok amaçlı salon
- güzellik salonu
- jimnastik salonu
- konferans salonu
- konser salonu
- müzayede salonu
- numune salonu
- rekreasyon salonu
- resim salonu
- satış salonu
- sergi salonu
- sigara içme salonu
- sinema salonu
- spor salonu
- sütunlu salon
- toplantı salonu
- yayın salonu
- yemek salonu
- yolcu salonuİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > salon
-
16 salon
salon Wohnzimmer n; (Konferenz)Saal m; (Frisier)Salon m;jimnastik salonu Turnhalle f;yemek salonu Speisesaal m;yolcu salonu Wartesaal m;salon adamı Salonlöwe m -
17 salon
1) сало́н; гости́ная; приёмная2) зал, сало́нbirinci mevki yemek salonu — рестора́н пе́рвого кла́сса (на теплоходе)
dış salon — фойе́
jimnastik salonu — гимнасти́ческий зал
konferans salonu — конфере́нц-зал
-
18 Speisesaal
Speisesaal m yemek salonu -
19 Speisesaal
m.yemek salonu -
20 salle
n f1 pièce salon [sa'ɫon]◊salle de classe — derslik, sınıf
2 salle à manger yemek odası3 salle de bain(s) banyo4 salle d'attente bekleme odasıa oyun odasıb kumarhane [kumaɾaː'ne]6 de spectacle gösteri salonu
См. также в других словарях:
yemek salonu — is. Yemek odası Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek odası — is. Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje … Çağatay Osmanlı Sözlük
salon — is., Fr. salon 1) Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. P. Safa 2) Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer Düğün salonu. Konferans salonu.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kadıköy — See Kadikoi for the village on the Crimean peninsula, in Ukraine. Kadıköy (known as Chalcedon in antiquity) is a large and populous cosmopolitan district on the Anatolian side of Istanbul, Turkey, on the shore of the Sea of Marmara, facing the… … Wikipedia
boşaltma — is. Boşaltmak işi Bir yandan hizmetçiler yemek sofrasını sökerek büyük bir salonu boşaltmaya çalışıyorlardı. H. C. Yalçın Birleşik Sözler boşaltma havzası hava boşaltma makinesi … Çağatay Osmanlı Sözlük